0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

6 Şubat depremi, Kahramanmaraş’ın topraklarında derin sarsıntılar yaratırken ve Gazze’deki savaşın acımasız yüzü tüm dünyanın yüreğine ağır bir yük olarak çöktü.

Kahramanmaraş’ın sakin toprakları, binlerce yıldır süren sessizliklerini bozdu; bu sessizlik, adeta uykusundan uyanan bir devin içten gelen öfkesinin dışavurumuydu. Depremler, insanların hayatlarını, evlerini ve umutlarını yerle bir edebilir, kırıp geçirebilir; ancak Kahramanmaraş halkı, bu sarsıntılarla yüzleşirken dayanışma ve sevgiyle bir araya geldi, yaralarını sarmak için el birliğiyle çalıştı.

Aynı anda, Gazze’de süren savaş, tüm dünyaya insanlık dışı bir gerçeği gösterdi. Masum insanlar, çocuklar, anneler, babalar, bu savaşın acımasız ateşinin altında kaldı. Acılarına tam anlamıyla ortak olamayabiliriz, ama kalplerimiz onlarla birlikte atmaya devam ediyor ve dualarımız, onların acılarını hafifletmek için yükseliyor. İnsanlık adına, barışın sağlanması ve insanların güvenliğinin sağlanması için elimizden gelenin en fazlasını yapmalıyız.

Bu olaylar, insanlığın ne kadar kırılgan olduğunu ve her an büyük bir trajediyle karşı karşıya kalabileceğimizi hatırlatıyor. Kahramanmaraşlılar, depremlerle sarsıldıklarında nasıl ayakta kalmaları gerektiğini araştırırken, dünya genelindeki insanlar da barış ve adalet için mücadele ediyorlar. Belki de bu trajediler, insanların bir araya gelme ve kolektif bir şekilde hareket etme gücünü hatırlatmak için birer hatırlatıcıdır.

Kırılganlık karşısında, dayanışma ve iyilik her zaman yol gösterici olmuş ve bu olaylar, insanlığın bu temel değerleriyle yüreklerimizin ne kadar zengin olduğunu gösteriyor. Dualarımız, umutlarımız ve eylemlerimiz, bu zor zamanlarda insanlığın ışığını yükseltiyor.
Haber: Gülçare ÖZARSLAN